Bu sıralar nedendir bilmem, hep geçmişte dolaşıp duruyorum. Şu an bir şey yapmamanın ezikliğiyle geçmişte yaptıklarımla mı avunuyorum ne:))) Ya da geçmişimle bugünümü harmanlayıp geleceğimin mucizesine hazırlanıyorum belki de...
Her neyse ne...
Ben şu an bugünüme bakıyorum ve geçmişte dolaşmak beni mutlu ediyor. O kadar. Sonrasını da hayırlısı diyerek havale diyorum:)))
Böyle geçmişte dolaşırken sanatsal aktivitelerle bu kadar uğraşıp, mutlu oluyorken iş çıkaramamayı anlayamıyorum. Aslında hep aynı noktaya geliyorum. Ben öğretmek için öğreniyorum... Yapmak için değil... Buradan da anlıyorum ki ben sahip olduklarımı - maddi veya manevi- paylaştıkça mutlu oluyorum. Bu da kendi gelecek mucizemi gerçekleştirmede bana ışık tutuyor ve en önemlisi de kendimi tanımama yardımcı oluyor kırkımdan sonra:)))
Yine uzaklaştım konudan... Sadece bizim atölyeden çıkanları paylaşmak istemiştim. Başlayalım o zaman.
Ben de bir zamanlar bu öncesi ve sonrası furyasına katılarak, eski sehpada böyle bir dönüşüm gerçekleştirmiştim. Ayrıca çocuklar ülkeleri tanısınlar diye de bu peçete dekupajını çalışmıştım. Hala fabrikada, atölyemizde durmaktadır kendileri:))))
Bu kutuları da Meral Hanım'ın sanatevinde yapmıştım. Ama ne yazık ki hala yerini bulamadılar. Onlar da fabrikada beklemekte...
İster çarpı işi ister etamin deyin, ben çok seviyorum işlemeyi... Çocuklara da öğretmiştim büyük keyifle... (Baykuşlu işlemeyle ilgilenirseniz buraya, yeldeğirmeni için buraya, gülen yüz için buraya buyrun...)
Bunlar da özel günlerde yaptıklarımız... Kına sepeti ve doğum günü için anı defteriyle kapkek havlu ve çoraplar...
Artık yeni hobim quilling... Bu sıralar pek bir vaktimi alıyor. Eğer quilling de nedir derseniz buyrun buraya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder